share social media
Please rotate your device

We don't support landscape mode yet. Please go back to portrait mode for the best experience

BT ÖZEL: 'BU G20, GÜNEY KÜRENİN SESİNİ YANSITIYOR' Diyor Narendra Modi

Hindistan'ın G20 dönem başkanlığı, ülkenin bir dizi küresel meselenin şekillenmesine yardımcı olduğu bir dönüm noktasıdır. Bunlar arasında çok taraflı kalkınma bankalarının reformu, Afrika Birliği'nin dâhil edilmesi ve iklim eylemine odaklanılması yer alıyor. Bu yıl G20’nin merkezinde önemli bir şahsiyet olarak yer alan Başbakan Narendra Modi, süreci başarılı bir şekilde yöneterek Hindistan'ın bir ülke olarak Güney Küre’nin endişelerini ele almada önemli bir rol oynamasını sağladı.

G20 Liderler Zirvesi'nden birkaç gün önce LokKalyan Marg, 7 adresindeki geniş ve zevkli bir şekilde hazırlanmış ofisinde Business Today ile 40 dakikadan uzun süren özel bir söyleşi gerçekleştiren Modi, -kusursuz bir şekilde giyinmiş ve oldukça rahat görünüyor-Hindistan'ın küresel kaygı alanlarının ele alınmasına yardımcı olmak için sahip olduğu fırsatlar, ülkenin dijital kamu altyapısının dünyanın nasıl gözdesi hâline geldiği ve potansiyel bir üretim merkezi olarak Hindistan hakkında ve çok daha fazla imkânlar üzerinde tutkuyla konuşuyor. 

 

Soru: Hindistan'ın G20 dönem başkanlığı, uluslararası kuruluşların Hindistan ekonomisinin büyüme potansiyeli konusunda iyimser olduğu bir döneme denk geliyor. Sizce G20 zirvesi Hindistan'ın yükselen bir ekonomik güç ve küresel ekonomik platformlarda güvenilir bir ses olarak imajını güçlendirmeye nasıl yardımcı olacak? 

 

Cevap: Bir ülkenin imajının ve markalaşmasının bir zirve ile güçlendirilebileceğini düşünmüyorum. Finansal Dünya somut gerçekler üzerinde çalışır. Algıya değil performansa göre çalışır. 

İster Hindistan'ın Covid-19 salgınıyla mücadele etme ve diğer ülkelere bu konuda yardımcı olma şekli olsun, ister ekonomimizi en hızlı büyüyen ekonomi hâline getirmek için yönetme şeklimiz olsun, ister finans ve bankacılık sistemlerimizin gücüne güç katma şekli olsun, bugün dünya, Hindistan'ın gidişatının farkında. Dolayısıyla bir zirveyi imaj oluşturma prizmasından görmek Hindistan'ın büyüme hikâyesine zarar verir.
 

G20 zirvesi küresel bir bağlamda görülmelidir. Covid-19 salgını sırasında ve sonrasında dünya pek çok türbülanstan geçti ve doğal olarak G20 ülkeler grubu da endişe duydu. 

G20 ülkeleri ayrıca sadece milyarlar ve trilyonlardan bahsetmenin bir etki yaratmadığını ve insan odaklı kalkınmaya odaklanılması gerektiğini düşündüler. 

Benim deneyimim, G20 dönem başkanlığımız sırasında tartışmaların bu doğrultuda devam ettiğidir. Pek çok toplantı ve tartışmada, eski pozisyonlardan yeni perspektiflere doğru bir kayma olduğunu gördük. 

Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler ilk kez bir araya gelerek küresel sorunlara çözüm bulacaklar. Afrika Birliği'ni davet ederek kapsayıcılığın temelini attık. 

G20 dönem başkanlığımıza katılımın kapsamı daha önce görülmemiştir ve katılımcıların açıklığı benzersiz olmuştur. Tüm ülkelerin katkılarıyla bunun başarıya ulaşacağına inanıyorum. 

Hindistan ve Hindistan'ın G20'si yeni küresel düzen için bir katalizör görevi görecektir. 

Soru: Hükümetiniz Hindistan'ın G20 dönem başkanlığını şekillendirmek için çok fazla enerji harcadı. Hindistan'ın dönem başkanlığının sonunda elde etmeyi umduğunuz temel sonuçlar nelerdir?

Cevap: Hindistan'ın çabalarını gördüğünüz için size müteşekkirim. Bugün, reformların yokluğunda, çok taraflı kurumlar tüm dünyada itibar ve güven kaybediyor. Öte yandan birçok küçük grup ortaya çıkıyor.

Dünya, çok taraflı kurumlar açısından bugün var olan boşluğu doldurmak üzere G20'nin nasıl şekillendiğine bakıyor. Dünya, G20'nin dünyada itici bir güç olarak ortaya çıkmasına ve insanlığın geleceğini şekillendirecek politikaların ortaya konulması için yardımcı olmasına bakıyor. G20 grubu dünya tarafından bir umut ışığı olarak görülüyor ve Hindistan'ın G20 başkanlığı sırasında bunun temelleri atılıyor. Gerçekleştirilen çalışmalar ve beklenen sonuçların hepsi geleceği düzgün inşa etmek içindir. 

Bu G20 Güney Küre’nin sesini ve endişelerini yansıtıyor. Bu G20, kadınların öncülüğünde kalkınmaya ivme kazandırıyor. Teknoloji bugün gelecekte büyük bir rol oynamaya doğru giderken bu G20 yapay zekâ ve DPI [dijital kamu altyapısı] alanlarında büyük adımlar atıyor.

Hindistan'ın G20 dönem başkanlığı, çığır açan yeşil girişimcilik formunda, Tek Dünya'ya katkıda bulunacaktır.

Hindistan'ın G20 dönem başkanlığı, kapsayıcı ve bütüncül büyümeyi amaçlayan çabalarla  tarihi bir form olan Tek Aile'ye katkıda bulunacaktır.

Hindistan'ın G20 dönem başkanlığı, Güney Küre’nin sesini ve endişelerini yansıtmanın yanı sıra yapay zekâ ve DPI gibi teknoloji alanındaki işbirliğinde büyük adımlar atarak Tek Gelecek'e katkıda bulunacaktır.

“ Bu G20 Güney Küre’nin sesini ve endişelerini yansıtıyor. Bu G20, kadınların öncülüğünde kalkınmaya ivme kazandırıyor. Teknoloji bugün gelecekte büyük bir rol oynamaya doğru giderken bu G20 yapay zekâ ve DPI [dijital kamu altyapısı] alanlarında büyük adımlar atıyor. "

 

Soru: Aşırı hava olayları ve iklim değişikliğiyle mücadele ihtiyacı acil bir küresel soruna dönüşürken, G20'de ne gibi ilerlemeler kaydetmeyi umuyorsunuz?

 

Cevap: İnsanlar bu sorunun kökeninde kendimizin olduğunu kabul etmek zorundadır. Evet, bazı dikkat çekici noktalar var - mevcut durumdan diğerlerine göre daha fazla sorumlu olanlar var. Ancak insanın gezegen üzerindeki etkisinin gerçekliğini kabul etmemiz gerekiyor. Bunu tamamen kabul ettiğimiz gün, konu bir meydan okuma veya sorun olarak görünmeyecektir. İster teknoloji yoluyla olsun ister yaşam tarzı yoluyla olsun, otomatik olarak çözümlere bakacağız.

Bugün dünyada bu konuyu çevreleyen kısıtlayıcı bir tutum var. Sınırlamalardan bahsediliyor ve iklim eylemleri konusunda bir eleştiri ortamı var. Dolayısıyla iklim eylemi konusunda ülkeler arasında sürtüşme var. Eğer tüm enerji, ne yapılması gerektiğinden ziyade ne yapılmaması gerektiğine odaklanmaya harcanırsa, böyle bir yaklaşım, eyleme geçilmesini sağlayamaz.

Ayrıca, bölünmüş bir dünya ortak bir zorlukla mücadele edemez. Bu nedenle G20 dönem başkanlığımız sırasında ve diğer zamanlarda yaklaşımımız, yapılabilecekler konusunda dünyayı bu konuda birleştirmek olmuştur. 

Yoksullara ve gezegene, her ikisine de yardım edilmesi gerekiyor. Hindistan bu konuda sadece olumlu bir tutumla değil, aynı zamanda çözüm üretme zihniyetiyle de ilerliyor. 'Tek Dünya, Tek Güneş, Tek Şebeke' girişimimiz de benzer olumlu bir girişimdi.

Düşüncede eylem odaklı olmaya ihtiyaç var. Eğer teknoloji transferi olmazsa, yoksul ülkeler iklim değişikliğini azaltma konusunda nasıl çalışabilir? Eğer, iklim finansmanı yetersizse, yoksul ülkeler iklim değişikliğini azaltma konusunda nasıl çalışabilir?

Başkanlığımız iklim finansmanı için kaynak seferberliğine öncelik vermekte ve geçişler için desteği ülkelerin ihtiyaçlarına göre uyarlamaktadır. Yenilikçi yeşil teknolojilere duyulan ihtiyacı kabul ederek, düşük karbonlu çözümlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında özel yatırımları teşvik edecek finansal çözümler, politikalar ve teşvikler üzerinde duruyoruz.

G20 dönem başkanlığı kapsamında Hindistan, ülkelerin kendi özel durumlarına göre karbon vergilerinden yeşil teknoloji standartlarına kadar çeşitli fiyatlandırma ve fiyatlandırma dışı stratejiler arasından seçim yapmalarına olanak tanıyan, geçiş konusunda çeşitli küresel bir politika paletini savunmaktadır.

Ayrıca Hindistan'ın deneyimi, gerçek dönüşümün ancak kitlesel hareketlerle, insanların katılımıyla gerçekleşebileceği yönündedir. Misyonumuz HAYAT (LİFE), yaşam tarzı dönüşümüne odaklanarak iklim değişikliğiyle mücadeleyi kitlesel bir hareket hâline getirmeyi amaçlamaktadır. Her birey gezegenin refahı için doğrudan bir fark yaratabileceği bilincine ulaştığında, sonuçlar çok daha geniş tabanlı olacaktır.

“ Başkanlığımız iklim finansmanı için kaynak seferberliğine öncelik vermekte ve geçişler için desteği ülkelerin ihtiyaçlarına göre uyarlamaktadır. ”

Soru: Hindistan'ın G20 gündeminin bir parçası olan ve yüksek düzeyde kamu borcuyla karşı karşıya olan ülkelerin borçlarının yeniden yapılandırılması da dâhil olmak üzere başka önemli mali konular da var. Bu konularda ne gibi ilerlemeler kaydedildi ve Hindistan'ın dönem başkanlığı sırasında bu konularda bir uzlaşmaya varılması konusunda ne kadar umutlusunuz? 

 

Cevap: Mali disiplin, tüm ülkeler için çok önemlidir. Mali disiplinsizlikten korunmak her ülkenin görevidir ancak aynı zamanda borç krizlerini tetikleyerek haksız avantaj elde etmeye çalışan güçler de vardır. Bu güçler diğer ülkelerin çaresizliklerinden faydalanarak onları borç tuzaklarına sürüklemişlerdir. 

G20, 2021'den bu yana düşük ve orta gelirli ülkelerdeki borç kırılganlıklarının ele alınmasına öncelik vermektedir. 2030 SDG (sürdürülebilir kalkınma amaçları) gündemine ulaşılması bu ülkelerin ilerlemesine bağlıdır, ancak borç veren çeşitli kuruluşlar onların çabalarını engellemekte ve SDG yatırımları için mali alanı sınırlamaktadır.

2023 yılında Hindistan'ın başkanlığında G20, Ortak Çerçeve aracılığıyla borçların yeniden yapılandırılmasına önemli bir destek verdi. Hindistan'ın öncülüğünden önce bu çerçeve kapsamında sadece Çad'ın borçları yeniden yapılandırılmıştı. Hindistan'ın odaklanmasıyla Zambiya, Etiyopya ve Gana kayda değer ilerlemeler kaydetti. Hindistan kilit bir kredi temin eden ülke olarak önemli bir rol oynamıştır.

Ortak Çerçeve dışında, G20 forumları, Hindistan, Japonya ve Fransa'nın eş başkanlığını yaptığı bir komite ile Sri Lanka’nın borçlarını yeniden yapılandırma hususundaki koordinasyonu kolaylaştırdı.

Hindistan'ın dönem başkanlığında ayrıca IMF, Dünya Bankası ve G20 dönem başkanlığının eş başkanlığında, Küresel Devlet Borçları Yuvarlak Masa Toplantısı başlatılmıştır. Yuvarlak Masa, etkili borç ödeme çözümlerini kolaylaştırmak için Ortak Çerçeve içinde ve dışındaki kilit paydaşlar arasında iletişimi güçlendirmeyi ve ortak bir anlayışı teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

 

Soru: Kripto para birimlerinin düzenlenmesi için küresel bir çerçeveden bahsediliyor. Bu konuda ne gibi ilerlemeler kaydedildi?

 

Cevap: Teknolojinin çok hızlı değişim gösterdiği bir gerçektir; bunu görmezden gelmenin ya da görmezden gelmeyi dilemenin bir anlamı yoktur. Bunun yerine, bu durumu benimseme, demokratikleşme ve ortak bir yaklaşıma odaklanılmalıdır. Aynı zamanda, bu konudaki kurallar, düzenlemeler ve çerçeve tek bir ülkeye ya da bir grup ülkeye ait olmamalıdır.

Dolayısıyla sadece kripto değil, gelişmekte olan tüm teknolojilerin küresel bir çerçeveye ve düzenlemelere ihtiyacı vardır.

Özellikle Güney Küre’nin kaygılarını dikkate alan, küresel uzlaşıya dayalı bir modele ihtiyaç vardır. Havacılık alanından öğrenebiliriz. İster hava trafik kontrolü ister hava güvenliği olsun, sektörü yöneten ortak küresel kurallar ve düzenlemeler vardır. 

Geçtiğimiz dokuz ay içinde, büyük çabalar ve enerji, borç ile kripto gündemlerine kanalize edildi. Hindistan'ın G20 başkanlığı, kripto konusunu finansal istikrarın ötesine taşıyarak, özellikle yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomiler için daha geniş makroekonomik etkilerini dikkate aldı. G20 bu konularda fikir birliğine vararak standart belirleyici kurumları bu doğrultuda yönlendirdi. Başkanlığımız ayrıca kripto varlıklara ilişkin öngörüleri derinleştiren zenginleştirici seminerlere ve tartışmalara ev sahipliği yaptı.

Nasıl ilerlememiz gerektiği konusunda fikir yürütmekle yetinmedik. Önümüzdeki yola ve ne kadar hızlı hareket etmemiz gerektiğine dair somut ayrıntılar da ortaya koyduk. Yani yol haritamız detaylı ve eylem odaklı.

“ G20 grubu dünya tarafından bir umut ışığı olarak görülüyor ve Hindistan'ın G20 başkanlığı sırasında bunun temelleri atılıyor. ”

 

Soru: Hindistan “çok taraflı kalkınma bankası” (MDB) yapısının reforme edilmesi gibi önemli bir gündemi ele aldı. Daha önceki çabaların pek bir etkisi olmadı. Hindistan'ın dönem başkanlığının bu önemli gündemi ne ölçüde ileriye götüreceğini umuyorsunuz? 

 

Cevap: MDB gündeminde, G20'deki çabalar, yakın zamana kadar, öncelikle mevcut kaynaklarını en etkili şekilde kullanabilmeleri için bilançolarının nasıl en iyi şekilde kullanılabileceğine odaklanmıştı. 

Ancak pandemiden bu yana, MDB'lerin iklim değişikliği, salgın hastalıklar gibi küresel zorlukları temel kalkınma görevlerine entegre etmeleri gerektiğinin farkına varılmıştır. Bu, MDB'lerin mevcut işlev çerçevelerinde bir reform yapılmasını ve mevcut mali kaynaklarının genişletilmesini gerektirecektir. Bu, tüm Güney Küre’de hissedilen bir ihtiyaçtır.

Başkanlığımız sırasında bu konuyu etkili bir şekilde yönlendirebildik. Daha öncekilerden farklı olarak, MDB'lere yönelik reform çağrıları artık MDB'lerin hissedarlarından geliyor ve bu da Hindistan dönem başkanlığının, MDB gündemi etrafında çok daha fazla itici güç olmasını sağladı. MDB'lerin hissedarları artık konunun öneminin farkındadır. 

Dönem başkanlığı, MDB'lerin Güçlendirilmesine ilişkin G20 Bağımsız Uzman Grubunu kurmuştur. Grup, uluslararası finansal mimari konusunda en iyi küresel beyinlerden bazılarını içermektedir. Grup raporunun birinci cildini sunmuştur ve ikinci cilt de Ekim ayında sunulacaktır.

Uzman grubunun tavsiyeleri, Hindistan'ın MDB'lerin mali gücünün arttırılması, yoksulluğun ortadan kaldırılması ve paylaşılan refahın teşvik edilmesinin yanı sıra ortaya çıkan küresel zorlukların ele alınması temel görevlerini yerine getirmek için kredi seviyelerinin arttırılması konusundaki düşüncelerini büyük ölçüde yansıtmaktadır. Hindistan, bu rapor ve fikir birliği oluşturmaya yönelik diyaloglar aracılığıyla, Güney Küre’nin önceliklerini MDB reformlarına ilişkin daha geniş küresel görüşmelere etkili bir şekilde dâhil etmiştir.

“ Yoksullara ve gezegene, her ikisine de yardım edilmesi gerekiyor. Hindistan bu konuda sadece olumlu bir tutumla değil, aynı zamanda çözüm üretme zihniyetiyle de ilerliyor. ”

 

Soru: Hindistan'ın dijital kamu altyapısı India Stack ve Aadhaar, UPI, Co-WIN ve Pradhan Mantri Jan DhanYojana gibi hizmetler, doğrudan yararlanıcılara hizmet sağlama konusunda son derece başarılı olmuştur. Hindistan bunları G20'de kalkınma için uygulanabilir bir model olarak ne kadar sergileyebildi ve diğer ülkelerin bunları başarıyla kullanmasına nasıl yardımcı oldu? 

 

Cevap: Kapsayıcı büyüme sosyal adalet için ilk gerekliliktir ve kapsayıcı büyümenin son kilometreye kadar ulaştırılması gerekir. Hindistan, teknolojinin son kilometreye kadar ulaştırılmasını mümkün kılarak büyük bir kolaylaştırıcı olabileceğini göstermiştir. Teknoloji Hindistan'ın hedeflenen refahı sağlamasına yardımcı olmuştur.

Teknoloji kullanımımız kapsayıcı büyüme ve resmileştirmeyi hedeflemiştir. İstekli bölgelerde teknoloji kullanımı, çeşitli göstergelerde önemli iyileşmelere yol açmıştır. Bu durum sadece kayıtlılığın artmasına değil, aynı zamanda yoksullar için uygun fiyatlı kredi ve diğer imkânların sağlanmasına da yol açmıştır. 

Bugün, Hindistan’ın hükümetinin ve halkımızın sosyo-ekonomik kalkınmasına yönelik dijital kamu altyapısını teşvik etme ve kullanma konusundaki başarısı tüm dünyada kabul görmektedir. Küresel dijital ödeme işlemlerinin yüzde 46'sının artık Hindistan'da yapılıyor olması, politikalarımızın başarısının parlak bir örneğidir. Bugün dünya Hindistan'ı inovasyonun kuluçka merkezi olarak görüyor.

Küresel uzmanların, Hindistan'ın dijital kamu altyapısını kullanmasını takdir etmekle kalmadığını biliyorum ve aynı zamanda dünya liderleriyle yaptığım görüşmelerde de bu konuya büyük ilgi duyduklarını hissediyorum.

Hindistan'ın dijital kamu altyapısı hem Güney Küre’de hem de gelişmiş dünyada kullanım alanı bulan çok çeşitli ürünlere sahip. Pek çok ülke bizim deneyimlerimizden faydalanmak istiyor ve biz de en az bir düzine ülkeyle başarılı bir iş birliği başlattık.

Teknolojiden yararlanarak küresel kalkınmayı hızlandırmak için G20 ülkeleriyle birlikte çalışıyor, özellikle de dijital kamu altyapısına yönelik ortak bir yaklaşımla dijital kamu malları kavramını teşvik ediyoruz. Bu da G20 üyelerinin geneli tarafından takdirle karşılanıyor.

Hindistan'ın dijital kamu altyapısının artan popülaritesinin, küresel finansal katılımı ve yaşam kolaylığını hızlandırmada uzun bir yol kat edeceğinden eminiz.

“ Başarımızın üzerine inşa ettiğimiz ve yeni girişimlerin (start-up'ların) küresel ölçekteki önemini kabul eden Hindistan, G20 liderliği sırasında Startup20 Katılım Grubunu kurarak önemli bir adım attı. Bu, G20 kapsamında türünün ilk örneği olan bir girişimdir. ”

 

Soru: Küresel bir ekosisteminin oluşturulması için yeni girişime (start-up) yardımcı olmak için G20 platformunun kullanılması konusunda tartışmalar var. Hükümetiniz bu konuda nasıl ilerlemeyi umuyor?

 

Cevap: Tarihe bakacak olursak, uzunca bir süre aşamalı büyüme dönemi yaşandı. Ancak bugün işler değişti. Kademeli değişim çağından yıkıcı yenilikler çağına geçtik. Daha önce yüz yılda görülen değişimin büyüklüğü şimdi sadece on yılda gerçekleşiyor! Bu da hükümetlerin ve toplumun bu hızlı değişime ayak uydurmaya hazır olması gerektiği anlamına geliyor.

Hindistan'ın deneyimine bakacak olursak, sadece yeni girişimlerin (başlangıçların) potansiyelini anlamakla kalmadık, aynı zamanda onlara bir fırlatma rampası da sağladık.

Gençlere çok sayıda fırsat sunduk. ATAL İnovasyon Misyonu (ATAL yenilik misyonu) ve ATAL Tinkering Labs'ı (ATAL düşünce laboratuvarı) başlattık. Bugün on bin Atal Tinkering Laboratuarı var ve bu laboratuvarlarda yedi milyon beş yüz bin öğrenci yüz binlerce inovasyon projesi üzerinde çalışmaktadır. Tasarlama merkezleri kurduk ve çok sayıda çözüm bulma etkinliği düzenledik. Ayrıca çeşitli ülkelerle ortaklaşa çözüm bulma etkinlikleri düzenledik. Bu da 'sorun çözme' zihniyetinin gelişmesine yol açtı.

Tüm bu müdahaleler yeni girişimlerin (start-up'ların) katlanarak ortaya çıkmasına yol açtı ve bu yeni girişimler (start-up'lar) ezber bozan bir değişim yaratıyor. 

Bugün Hindistan'da yaklaşık yüz bin yeni girişim (start-up) ve yüz tane de değeri bir milyar doları aşan genç teknoloji şirketi (unicorn) bulunuyor. Pek çok uzman Hindistan'ı yeni girişimlerin (start-up'ların) merkezi olarak görüyor. Temel yönetim felsefemiz bu olunca, bu ivmeyi küresel çapa taşımak istememiz de doğal.

Başarımızın üzerine inşa ettiğimiz ve yeni girişimlerin (start-up'ların) küresel ölçekteki önemini kabul eden Hindistan, G20 liderliği sırasında Startup20 Katılım Grubunu kurarak önemli bir adım attı. Bu, G20 kapsamında türünün ilk örneği olan bir girişimdir. Bu grup, çeşitli paydaşları ortak bir platformda bir araya getirerek küresel yeni girişim (start-up) ekosisteminin sesi olarak hareket ediyor. 

Grup, yeni girişimleri (start-up'ları) desteklemek ve yeni girişimler (start-up'lar), şirketler, yatırımcılar, inovasyon ajansları ve diğer kilit ekosistem paydaşları arasında sinerji sağlayarak küresel bir anlatı oluşturmayı amaçlamaktadır. 

Kapasite geliştirme, finansman açıklarının belirlenmesi, istihdam olanaklarının arttırılması, SKH hedeflerine (sürdürülebilir kalkınma hedeflerine) ulaşılması ve kapsayıcı bir ekosistemin büyümesi gibi alanlarda somut adımlar atabileceklerinden eminiz. 

Bu yeni Katılım Grubunun toplantıları muazzam bir ilgi uyandırdı ve bunun G20 sürecinin önemli bir ayağı olarak yerleşeceğini umuyoruz.

“ Hindistan, teknolojinin son kilometreye kadar ulaştırılmasını mümkün kılarak büyük bir kolaylaştırıcı olabileceğini göstermiştir. Teknoloji Hindistan'ın hedeflenen refahı sağlamasına yardımcı olmuştur. ”

Soru: IMF, Hindistan'ın bu mali yılda beklenen yüzde 6.1'lik büyüme ile dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu söyledi. Makroekonomik göstergelerin çoğunun sağlamlığını koruduğu ve talebin canlandığına işaret ettiği göz önüne alındığında, ekonominin bu mali yılda, beklenenden daha iyi bir performans göstermesini bekliyor musunuz? 

 

Cevap: Son birkaç yılın deneyimi Hindistan'ın tahmin edilenden daha iyi bir performans sergilediğini gösteriyor. Bu bizim sicilimizdir. 

Bugün çoğu ülkeden daha hızlı büyüyoruz ve halkımız bunun için övgüyü hak ediyor. Şimdi, daha da hızlı büyümeyi hedeflediğimizde, halkımıza büyük bir sorumluluk düşüyor. Bir sonraki büyüme sıçramasını gerçekleştirirken ulusal karakterimiz büyük bir rol oynayacaktır. Tıpkı Swadeshi Andolan'ın özgürlük hareketimize büyük güç vermesi gibi, bugünün kitle hareketleri de bir sonraki büyüme dalgasına güç verecektir.

Bu, Vocal for Vocal (yerel için sadece yereli kullanmak değil aynı zamanda yereli tanıtmak) Aatmanirbhar Bharat (kendi kendine yeten Hindistan), Üretimde Sıfır Hata ve Sıfır Etki, Sıfır İthalat, Tarımda Maksimum İhracat ve enerji ihtiyaçlarında Kendi Kendine Yeterlilik mantraları ile gerçekleşecektir.

Vatandaşlarımız bu ilkeleri hayata geçirdikçe biz de hedeflerimize yaklaşıyoruz. Küresel üreticiler Hindistan'a geliyor ve yeni bir çağ başlıyor. Küresel üreticiler Hindistan'a geliyor ve eşi benzeri görülmemiş bir istihdam yaratma dönemi yaşanıyor. Vocal for Vocal derken (yerel için sadece yereli kullanmak değil aynı zamanda yereli tanıtmak), benim için Hindistan'da Hintlilerin alın teri ve emeğiyle yapılan her şey yereldir. 

Yaklaşık on yıl önce Hindistan kırılgan beş ülke arasında sayılıyordu. Hindistan, potansiyelini tam olarak kullanamayan bir ülke olarak görülüyordu.

Hindistan on yıl içinde dünyanın en büyük onuncu ekonomisinden dünyanın en büyük beşinci ekonomisine yükseldi. on yıl içinde Hindistan artık etkileyici bir performansla desteklenen muazzam potansiyele sahip bir ülke olarak görülüyor.

Hükümetin son yıllardaki altyapı hamlesi de özel sermaye yatırımlarının artmasına yardımcı oluyor. Hindistan'da gayrisafi sabit sermaye oluşumunun GSYH'ye oranı yüzde 34 ile 2013-14'ten bu yana en yüksek seviyededir. Kredi büyümesi 2022-23'te neredeyse yüzde 15'e yükselerek neredeyse son on yılın en güçlü seviyesine ulaştı. Bu göstergeler yeni bir özel yatırım döngüsünün başladığına işaret etmektedir. 

Hem kırsal hem de kentsel iç tüketim güçlü kalmaya devam etmektedir. Enflasyon düşüş eğiliminde, forex akışları bu yıl güçlü seyretti. Tüm göstergeler iyiye giderken büyümenin de güçlü olması kaçınılmazdır. Son dokuz yılda doğrudan yabancı yatırım girişleri iki katına çıktı, döviz rezervleri iki katına çıktı, merkezi hükümet yatırım harcamaları beş kattan fazla arttı, banka bilançoları onarıldı ve kâr etmeye başladılar. 

Hindistan ekonomisinin iyi performans göstermeye devam edeceği ve halkımıza eşi benzeri görülmemiş fırsatlar ve refah sunacağı konusunda oldukça olumluyum.

Eğer gelişmekte olan ülkeleri dâhil etmezsek Vasudhai vaKutumbakam'ı nasıl gerçekleştirebiliriz? Nasıl Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek olabilir?

 

Soru: Apple ve Tesla gibi şirketlerin Hindistan'da üretim merkezleri geliştirmeye ilgi göstermesiyle birlikte, sizce ülke Çin'e alternatif bir küresel üretim merkezine dönüşme konusunda ne ölçüde ilerleme kaydetti? Make in India (Hindistan’da yap) programının uygulanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz ve Hindistan'ın küresel tedarik zincirlerinde Çin+1 ekseninden faydalanabilmesi için daha ne yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? 

 

Cevap: Sorunuz beni şaşırttı. Birisi kendi sağlığını iyileştirmek için egzersiz yapıyorsa, bu onun bir başkasıyla savaşmaya hazırlanması olarak mı görülmelidir?

Dünyada, en genç ve en yetenekli gençlerden oluşan bir nüfusa sahip olan ülkelerden biriyiz.. Onların ilerlemeyi hayal etme özgürlüğüne sahip olmaları gerekmez mi? Hindistan bu kadar büyük bir pazara sahipse, aynı zamanda bir üretim gücü olmayı hayal etmemeli mi? Yurttaşlarımın gelişmiş ülkelerdeki kadar iyi olanaklara erişebilmelerini istiyorum. Dünya bugün Hindistan'ın gücünü kabul ediyor. Buraya geliyorlar çünkü bu onların şirketleri için, ürünleri ve kârları için iyi.

2014'ten bu yana gösterdiğimiz çabaların 40-45 yıl önce gösterilmiş olması gerekirdi. O zamanlar ülke yapılması gereken doğru şeyleri biliyordu ama karar vericiler yanlış kararlar aldı.

2014'ten bu yana üretimi arttırmaya ve iş yapma kolaylığını geliştirmeye odaklanıyoruz. Dünya standartlarında altyapıya, işgücümüzün beceri gelişimine, destekleyici politikalara ve cazip mali teşviklere odaklanarak imalat sektörümüzü dönüştürüyoruz.

Apple'ın Hindistan'daki üretim ayak izinin büyümesi, Micron'un Hindistan'da yarı iletken montajı kurma kararı, Hindistan'ın bir üretim destinasyonu olarak artan cazibesini göstermektedir. 

Hindistan'ı rekabetçi bir alternatif küresel üretim merkezine dönüştürebilmek için ölçek ve hacim oluşturmak kritik önem taşımaktadır. İşte bu noktada yatırımların cazip hâle getirilmesi ve üretim kapasitelerinin oluşturulması tedarik zincirinin geliştirilmesi için elzemdir. PLI programlarımız (üretim yeteneklerini güçlendirmek ve küresel şampiyonlar oluşturmak için ortaya konulan Hindistan hükümet programı), şirketlerin üretim kapasitelerini ve yerel katma değerlerini yıldan yıla artırmalarını teşvik etmek üzere tasarlanmıştır.

 

Soru: Başta Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere jeopolitik rüzgarlar küresel uzlaşı sağlama görevini karmaşık hâle getiriyor. Hindistan'ın dönem başkanlığı sırasında küresel uzlaşı sağlamanın zor olduğu konularla nasıl başa çıkmayı umuyorsunuz? Farklı ülkelerin Rusya ve Ukrayna arasında barışı sağlamanın bir yolunu bulmaya çalıştığını görüyoruz. G20 Başkanı olarak, Rusya-Ukrayna savaşından bir çıkış yolu bulmaya yardımcı olabileceğini düşündüğünüz bir planınız var mı?

 

Cevap: İş stratejiniz gereği G20 ile ilgili özel bir sayı çıkaracaksınız. Ancak sorunuz daha çok siyasi bir tartışmayla ilgili. Dolayısıyla G20'yi ya da G20 dönem başkanlığımızı bu konuyla ilişkilendirmenin arzu edilir olup olmadığını değerlendirmelisiniz. 

Size şunu sormak istiyorum: Sanki dünyada tek bir sorun varmış gibi neden sadece bu konuyu sormak aklınıza geldi? Suriye'de, Afrika'daki bazı ülkelerde, Doğu Asya'da, Latin Amerika'da olduğu gibi dünyanın başka yerlerinde de sorunlar olduğu neden aklınıza gelmedi? Bir iş dünyası dergisi olarak, siyasi tartışmalara odaklanmak yerine bugüne kadar yapılan G20 toplantılarına odaklanmak neden aklınıza gelmedi? 

Tüm bu konulara odaklanan BM gibi uluslararası kuruluşlar var. Benim odak noktam, G20 dönem başkanlığımızı Güney Küre için önem taşıyan kalkınma konularında ortak pozisyonlar oluşturmak üzere yönlendirmektir.

Soru: Afrika Birliği'nin G20 üyeliğine kabul edilmesi için yoğun çaba sarf ettiniz. Afrika Birliği'nin G20'de nasıl bir rol oynayacağını düşünüyorsunuz ve Afrika kıtasının yeni ortaya çıkan dünya düzeninin şekillendirilmesinde oynayacağı role ilişkin vizyonunuzu paylaşabilir misiniz?

 

Cevap: Ekim 2015'te Yeni Delhi'de büyük bir Hindistan-Afrika Zirvesi gerçekleştirdik. Afrika kıtasının 54 ülkesinden liderlerin Hindistan'a geldiği büyük bir organizasyondu. Özel bir sayı çıkarmak için uygun bir fırsattı. Ne yazık ki ülkemiz medyası bu etkinliğin önemini ve benzersizliğini anlayamadı. Aslında derginizin o zirveye ne kadar yer verdiğine de bakmalısınız. 

En azından şimdi Afrika Birliği'ni düşündüğünüz ve bana bu soruyu sorduğunuz için mutluyum. 

Güney Küre ülkeleri için derin duygular besliyorum. Küresel kalkınma gündeminde ilerleme kaydetmek istiyorsak gelişmekte olan dünyaya önem vermemiz gerektiğine inanıyorum. Onlara onurlu bir yer verirsek, onları dinlersek, önceliklerini anlarsak, küresel iyiliğe katkıda bulunma kapasite ve kabiliyetine sahiptirler.

Gujarat Başbakanı olduğum dönemde Ahmedabad'da ilk kez Afrika Kalkınma Bankası Zirvesine ev sahipliği yapmıştım. Aynı zamanda ilk kez Afrika dışında bir toplantı gerçekleştirmişlerdi. Bu, büyük bir başarıydı. 

Bu kez Vasudhaiva Kutumbakam'ı (Vedik gelenek, dünyadaki tüm canlıların bir aile olduğu anlamına gelen "Vasudhaiva Kutumbakam"dan bahseder.) G20 dönem başkanlığımızın sloganı olarak korumaya karar verdik. Bu bizim temel inancımıza ve ahlakımıza dayanıyor. 

Eğer gelişmekte olan ülkeleri dâhil etmezsek Vasudhai vaKutumbakam'ı nasıl gerçekleştirebiliriz? Nasıl Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek olabilir? 

İşte bu nedenle G20 başkanlığını devraldıktan sonra düzenlediğim ilk etkinlik bu yılın Ocak ayında Güney Küre’nin Sesi Zirvesi oldu. Onları dinledikten, önceliklerini ve endişelerini anladıktan sonra G20 dönem başkanlığımızın gündemini belirledik. Güney Küre’nin önceliklerini G20'nin gündemine taşıdık ve ilerleme kaydettik.

İşte bu ruhla Afrika Birliği'nin dönem başkanlığımız sırasında G20'nin daimî üyesi olması için inisiyatif aldım. Bunu gerçekleştirmek için destek alacağımızdan eminim. Bu, G20'yi daha temsili hâle getirecek ve Güney Küre’ye daha fazla ses verecektir.

Ülkeler karar alma süreçlerinde kendi görüşlerinin, endişelerinin ve sorunlarının dikkate alınmadığını hissettiklerinde dünya düzenine yönelik büyük bir tehdit ortaya çıkmaktadır.

Gelişmekte olan dünyanın sesi ve katılımı olmadan küresel sorunlara sürdürülebilir çözümler bulunamayacağına inanıyoruz. 

Özellikle küresel yönetim kurumları söz konusu olduğunda Afrika'ya, hak ettiği takdir ve yer verilmemiştir. Hindistan ve Afrika çok özel bir ilişkiye sahiptir ve Hindistan, Afrika'nın küresel meselelerde daha büyük bir rol oynamasının kararlı bir savunucusu olmuştur. 

G20 dönem başkanlığımız sırasında Afrika Birliği'ne G20'de daimî bir koltuk verilmesi için girişimde bulunduk ve bu teklifimizin diğer G20 üyelerinin de desteğini alacağına inanıyoruz. 

Bu adımın, Afrika kıtasının endişelerini ve bakış açılarını küresel sahnede daha iyi ifade edebilmesini ve Afrika kıtasının dünya düzeninin şekillendirilmesinde önemli bir rol oynamasını sağlayacağına inanıyoruz. 

x

Credits

Producer : Arnav Das Sharma
UI Developer : Harmeet Singh
Creative Producer : Raj Verma